Bloguma geri döneyim mi dönmeyeyim mi diye debelenip dururken 'hadi bi girip bakayım bari,kim ne paylaşmış' dediğim bir anda sevgili Bahar'ın nam-ı diğer annesiningülünün 'e bebek geldi yaz artık, sonra pişman olma yazmadığına... günler çabuk geçip unutuluyor ;) mesajıyla hadi dedim iki kelam edeyim de hatıra kalsın buraya da:)
Günlük yazmayı çok severim,ilkokul beşten beri güzel bir arşivim var diyebilirim:)Şu anda da bebeğim için yazıyorum,gün be gün onu yazıyorum,not ediyorum.Buraya gün be gün yazacağımı pek sanmıyorum,instagram kullanmak blogu sollattı sanki,biliyorum hoş değil ama gerçekler böyle naparsın:)
Neyse gelelim konumuza:)
08.08.2014
Günlerden cuma.
Hamileliğimin 39 hafta artı 5.günündeyim.Bizim için sabırsızlıkla beklediğimiz günlerin sonu geldi,vuslat vakti bugünmüş de haberim yokmuş.
36.haftamda nst'de sancı çıkınca nasıl da panik yapmıştık eyvah erken mi gelecek bizimki acaba diye.Boşaymış o panik:)Günler günleri kovaladı bizim bıdıktan ses seda yok.Herkes soruyor doğurdun mu diye,gına gelmişti artık moralim de bozuluyordu.Vakti dolacak da gelmeyecek,sezeryan olacağım ben diye şartlamıştım kendimi son zamanlarda ki en başından beri nasıl da doğal doğumu istiyordum.Bol bol dua ediyordum Allah'ım sen bana doğal doğumu hayırlısıyla yaşat diye.Benim için de bebeğim için de en sağlıklısının bu olacağını,vakti gelince onun kendiliğinden geleceğini düşündükçe doğal doğuma olan istediğim gittikçe artıyordu.Etrafımdakiler deli gözüyle bakıyordu bana,çoğu arkadaşım 'deli misin sen çok ağrır,hem kesiyorlar dikiş de atıyorlar ay uy oy bayıliciiiim' gibisinden şeyler diyorlardı bana,sanki sezeryan da kesmeyeceklermiş gibi:)Gülüyordum,he he diyordum.Anlatılan ürkünç senaryolar bile vazgeçirmedi beni.Nitekim 37.haftada doktorum doğum şekli için beni muayene ettiğinde doğal doğumun bende zor olacağını söylediğinde,acı çekmek istemiyorum diyorsan gel 1 ağustosta alalım bebeği dediğinde bile bir an bile tereddüt etmedim doğal doğum için.Süresi dolduğunda,kendi istediğinde gelsin istiyordum çünkü.Bir takım anatomik ölçüler dışında bir engelim yoktu doğal doğum için.O da beni korkutmadı,doğuran nasıl doğuruyor dedim,cahillikten demişim,cesaretim ordan geliyormuş meğersem:)
39+5
Sabah altı civarı.
Nişanım geldi.
Nasıl da heyecanlandım,nasıl da mutlu oldum ve nasıl da korktum!:)Günlerce hadi suyum gelsin,hadi nişanım gelsin,aman sancı gelsin diye diye diye sonunda olmuştu işte!Heyecandan geri uyuyamamıştım tabi.Saat dokuz buçuk gibi hastaneyi aradım.Hemen gel muayeneye dediler.Saat on bir gibi gittim,nst'ye girdim ilk,sonra da doktorum muayene etti.Açılma yok,daha doğurmazsın dedi gülerek:)Çok tatlı kadındır doktorum,perşembeye kadar süre veriyorum sana dedi.Ben de moral sıfırlandı tabi.Açılma var deseydi dünyalar benim olacaktı ama bir umutsuzluk kapladı içimi.Tamam dedim,gelmeyecek bu çocuk,sezeryan olacağım ben sonunda.Etrafımda duyduğum senaryolar hep o yöndeydi çünkü.Bol bol yürüyüş yap,merdiven in çık dedi,yolladı beni eve doktorum.Eve gelince bir hırs yaptım ki sormayın gitsin:)Adana yanıyor,sıcaktan ve nemden geberiyoruz,nefes nefese kala kala merdiven inip çıktım yarım saat kadar.Sonra duşumu aldım ama oturmadım bir daha merdiven inip çıktım,hızımı alamadım evi temizledim,koltuğun kenarına tutunup otur kalk hareketleri yaptım.Saat ikiydi sanırsam değişik bir acıyla tanıştım,adı sancıymış:)Saat iki buçuktu ve beş dakikaya bir sancı geliyordu bana,nefesimi kesiyordu resmen.Yaşamadan tahmin edemiyormuş bilemiyormuş insan.Saat üçte eşimi aradım,dedim gel hastaneye gidiyoruz!Giderken hastane çantamı almayacaktım nerdeyse,cahillik midir nedir doğurmam sanıyordum:)İki üç gün sancı çekicem,gelmeyecek diye şartlamışım kendimi ya ondan.Hastaneye gittik sakin olmayan bir şekilde:)Eşim panik yaptı da azcık,sancı çekerken bir yandan ona sakin ol dikkatli sür aman yavaş diyip duruyordum :)
Hastaneye gittik,muayene etti ebe beni ve 4 cm açıklık var demez mi?Müthiş bir acı çekiyorum ama nasıl da mutlu oldum o açıklık var lafını duyunca bilemezsiniz:)Yaklaşık yarım saat sonra yedi santim oldu açıklık.Kısa bir süre sonra da yeterli açıklık sağlanınca doğumhaneye alındım.Tüm detaylarıyla çektiğim ızdırabı yazmak istemiyorum çünkü biliyorum ki okuyacak olan tatlı hamişler var:)Benim yüzümden sezeryanı seçsinler istemem:):) Şaka bir yana doğum olayının çok kolay olmadığını hepimiz biliyoruz.Herkesin anatomisi de sancıya dayanıklılığı da farklıdır.Ben de öyle oldu diye herkeste öyle olacak diye bir şey yok.Şunu diyebilirim ki sancı geldiği anda boşa bağırıp da enerjinizi harcamamanız gerekiyor.Nefesinizi tutup kuvvetlice ıkınmak gerekiyor.Doktorum,ebe,hemşireler heba oldular bana bunu diye diye:)Çok kuvvetli sancı geldiğinde düzgün nefes alıp vermekmiş,susup ıkınmakmış çok güç oluyor.O an karamsarlığa kapıldım,sanırım doğuramayacağım bayılacağım ben hatta öleceğim diye düşünüyordum.Bizimkinin kafasının çıkması da olaylı oldu,vakum kullanmak zorunda kaldılar.Bir yandan nst'ye bağlıyım,bebeğin kalp atışlarını takip ediyorlar,hadi diyorlar vakit azalıyor,tüm gücünle ıkın!Hadi kafası gözüküyor,bak saçları gözüküyor,hadi hadi hadi az kaldı hadi hadi...Ama olmuyor,yeterli gelmiyor bir türlü ıkınmam.Karnıma kuvvetlice bastırıp bebeği ittirmeye çalışıyorlar,kusacak gibi oluyorum,kemiklerim kırılacak sanıyorum.Sonra bekleyecek vakit kalmadığı için vakum kullanıyorlar.Doktorun vakumu eline aldığı anı da hatırlıyorum.Ve sonunda kafası çıkıyor çok şükür ama panik bitmiyor.Sesleri duyuyorum hayal meyal,kordon dolanmış boğazına.Kesin çabuk kesin şunu diye bağırıyor doktor titrek bir sesle,'bebeği kaybedemem,hadi kesin çabuk kesin şunu!!!'.Aklıma geldikçe hala gözlerim yaşarıyor,hala binlerce kez şükrediyorum Allah'a.Kordon kesiliyor,aniden vücudumun içinden bebeğimin bedeni süzülüveriyor.İşte o an tüm acılar diniyor.Müthiş bir rahatlama geliyor bünyeme.Hemen alıveriyorlar bebeğimi,poposuna vurup duruyorlar ama ses yok!Beni alıyor müthiş bir ağlama.Durduramıyorum kendimi,orada neler oluyor anlam vermeye çalışıyorum,niye ağlamıyor diye ağlıyorum.Sonra inceden bir ses geliveriyor.İçim nasıl da cız ediyor.Tatmin olmuyorum ama,' iyi mi iyi mi bebeğim?' diye sorup duruyorum.Doktorum gülümseyerek yanıma geliyor,iyi iyi korkma diyor bana.Görene kadar inanamıyorum bir türlü.Sonra aylarca içimde hiç görmeden sevdiğim bebeğimin suratını görüyorum.Bana göre mis gibi,en temiz yerden geliyor,yorucu bir yolculuk yaptı,kolay olmadı onun için de bu kavuşma anı.
İlk bir hafta lohusalığı dibine kadar yaşadım sanırsam.Çınar'ı hemen her emzirişimde,onu her seyredişimde sürekli ağladım.Yemek yerken bile bi an aklıma geldi,yine ağladım,hem de hıçkıra hıçkıra.
Yazdıkça açıldım bu arada,yazasım geldi ama minik koalam izin vermiyor şu an:)
Yine yazarım ben sanki,özlemişim burayı.
Pazartesi günü bir aylık olduk biz!Nasıl geçti hiç mi hiç anlamadım,idrak edemedim.Daha dün içimdeydi,sabırsızlıkla bekliyorduk,hiç doğuramayacağımı sanıyordum ki aramıza katıldı,bir ay doldu bile.Zalimsin zaman diyorum okuyan herkesin gözlerinden öpüyorum,minik koalam beni bekler!:)
Hastaneye gittik,muayene etti ebe beni ve 4 cm açıklık var demez mi?Müthiş bir acı çekiyorum ama nasıl da mutlu oldum o açıklık var lafını duyunca bilemezsiniz:)Yaklaşık yarım saat sonra yedi santim oldu açıklık.Kısa bir süre sonra da yeterli açıklık sağlanınca doğumhaneye alındım.Tüm detaylarıyla çektiğim ızdırabı yazmak istemiyorum çünkü biliyorum ki okuyacak olan tatlı hamişler var:)Benim yüzümden sezeryanı seçsinler istemem:):) Şaka bir yana doğum olayının çok kolay olmadığını hepimiz biliyoruz.Herkesin anatomisi de sancıya dayanıklılığı da farklıdır.Ben de öyle oldu diye herkeste öyle olacak diye bir şey yok.Şunu diyebilirim ki sancı geldiği anda boşa bağırıp da enerjinizi harcamamanız gerekiyor.Nefesinizi tutup kuvvetlice ıkınmak gerekiyor.Doktorum,ebe,hemşireler heba oldular bana bunu diye diye:)Çok kuvvetli sancı geldiğinde düzgün nefes alıp vermekmiş,susup ıkınmakmış çok güç oluyor.O an karamsarlığa kapıldım,sanırım doğuramayacağım bayılacağım ben hatta öleceğim diye düşünüyordum.Bizimkinin kafasının çıkması da olaylı oldu,vakum kullanmak zorunda kaldılar.Bir yandan nst'ye bağlıyım,bebeğin kalp atışlarını takip ediyorlar,hadi diyorlar vakit azalıyor,tüm gücünle ıkın!Hadi kafası gözüküyor,bak saçları gözüküyor,hadi hadi hadi az kaldı hadi hadi...Ama olmuyor,yeterli gelmiyor bir türlü ıkınmam.Karnıma kuvvetlice bastırıp bebeği ittirmeye çalışıyorlar,kusacak gibi oluyorum,kemiklerim kırılacak sanıyorum.Sonra bekleyecek vakit kalmadığı için vakum kullanıyorlar.Doktorun vakumu eline aldığı anı da hatırlıyorum.Ve sonunda kafası çıkıyor çok şükür ama panik bitmiyor.Sesleri duyuyorum hayal meyal,kordon dolanmış boğazına.Kesin çabuk kesin şunu diye bağırıyor doktor titrek bir sesle,'bebeği kaybedemem,hadi kesin çabuk kesin şunu!!!'.Aklıma geldikçe hala gözlerim yaşarıyor,hala binlerce kez şükrediyorum Allah'a.Kordon kesiliyor,aniden vücudumun içinden bebeğimin bedeni süzülüveriyor.İşte o an tüm acılar diniyor.Müthiş bir rahatlama geliyor bünyeme.Hemen alıveriyorlar bebeğimi,poposuna vurup duruyorlar ama ses yok!Beni alıyor müthiş bir ağlama.Durduramıyorum kendimi,orada neler oluyor anlam vermeye çalışıyorum,niye ağlamıyor diye ağlıyorum.Sonra inceden bir ses geliveriyor.İçim nasıl da cız ediyor.Tatmin olmuyorum ama,' iyi mi iyi mi bebeğim?' diye sorup duruyorum.Doktorum gülümseyerek yanıma geliyor,iyi iyi korkma diyor bana.Görene kadar inanamıyorum bir türlü.Sonra aylarca içimde hiç görmeden sevdiğim bebeğimin suratını görüyorum.Bana göre mis gibi,en temiz yerden geliyor,yorucu bir yolculuk yaptı,kolay olmadı onun için de bu kavuşma anı.
İlk bir hafta lohusalığı dibine kadar yaşadım sanırsam.Çınar'ı hemen her emzirişimde,onu her seyredişimde sürekli ağladım.Yemek yerken bile bi an aklıma geldi,yine ağladım,hem de hıçkıra hıçkıra.
Yazdıkça açıldım bu arada,yazasım geldi ama minik koalam izin vermiyor şu an:)
Yine yazarım ben sanki,özlemişim burayı.
Pazartesi günü bir aylık olduk biz!Nasıl geçti hiç mi hiç anlamadım,idrak edemedim.Daha dün içimdeydi,sabırsızlıkla bekliyorduk,hiç doğuramayacağımı sanıyordum ki aramıza katıldı,bir ay doldu bile.Zalimsin zaman diyorum okuyan herkesin gözlerinden öpüyorum,minik koalam beni bekler!:)